TÜSİAD/Turan: Teknoloji bankası kurulmalı
HANDE BERKTAN
Türk iş dünyasının çatı kuruluşu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile bilişim sektörünün çatı kuruluşu Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), kamu, özel sektör ve akademilere yönelik harekete davet raporunu açıkladı. 21. yüzyılda Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı dönüşümü için.
BloombergHT’nin sorularını yanıtlayan Türkiye Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Lideri Orhan Turan, teknoloji geliştiricilerin ve yatırımcıların finansmana ulaşabilmesi için teknoloji bankası kurulması gerektiğini söyledi. Turan, “Dijital dönüşüm noktasında kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının koordineli hareket edeceği bütüncül bir uyum gerekiyor. Halkın teknoloji tabanlı dönüşümü öncelikle sahiplenmesi gerekiyor. TÜSİAD ve TÜBİSAD işbirliğiyle Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı dönüşüm raporunu hazırladık. Raporumuzu tüm siyasi parti liderlerine sunacağız. Teknolojik dönüşümün başarılı olabilmesi için eğitim sisteminde analitik ve sorgulayıcı yapıya sahip yetkin insan kaynağının yetiştirilmesi, teknoloji girişimcileri ve yatırımcıların finansmana erişimini kolaylaştıracak bir teknoloji bankasının kurulması gerekmektedir.
“Teknolojik dönüşüme halk öncülük etmeli”
Teknoloji temelli dönüşüme kamunun öncülük etmesi gerektiğini vurgulayan Turan, “Dünya çapında 30 trilyon dolara ulaşan dijital ekonomiden binde 2 pay alan ülkemizin küresel rekabette hız kazanması gerekiyor. Kişi başı yıllık 30 bin dolar gelire ulaşmak istiyorsak yüksek teknolojiye dayalı ekonomi ve kalkınma politikaları oluşturmak gerekiyor. Teknoloji, ikinci yüzyıl için tasarlanan tüm kalkınma stratejilerinin ve hedeflerinin merkezinde yer almalıdır. Türkiye bütüncül bir teknoloji üretim merkezi haline gelmeli; Kamu, özel sektör ve akademi teknopark gibi uçtan uca çalışmalı, inovasyon, araştırma ve geliştirme kültürü ülkenin DNA’sına yerleştirilmelidir. Halkın bu vizyona öncülük etmesi ve önderlik etmesi gerekiyor” dedi.
Dönüşüm sağlanırsa küresel piyasadan 269 milyar dolarlık hisse alınması mümkün.
Deloitte’un TÜSİAD ve TÜBİSAD iş birliğiyle hazırladığı yüksek teknolojiye dayalı acil eylem raporuna göre, dijital dönüşümün getireceği potansiyel verimlilik artışlarının uygun politikalarla doğru değerlendirilmesi durumunda Türkiye, dünyadan 269 milyar dolarlık ekonomik pay alabilir. 2030 yılında ulaşılabilecek 3,4 trilyon dolarlık dijital ekonomi ekosistemi.
Türkiye G20 ülkeleri arasında son sırada yer alıyor
Raporda OECD tarafından açıklanan küresel dijital ekonomik büyüklüğün ülkelere göre dağılımı da yer alıyor. Dijital ekonominin 30 trilyon doları aşan bir büyüklüğe sahip olduğu tahmin ediliyor. ABD, Çin ve AB ülkeleri dijital ekonominin yüzde 98’ine sahipken, Japonya, Güney Kore, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi rekabette konumunu sağlamlaştırmak isteyen ülkeler ortaya koyduğu değerli ve etkili vizyon ve stratejiler ile gösteriyor. geleceğin dijital ekonomi yönünde çekişmeli olacağı. Türkiye ise yaklaşık 50 milyar dolarlık verisi ile G20 ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. Dijital ekonomideki yüzde 0,2’lik payıyla, küresel GSYİH’daki yüzde 0,85’lik payına kıyasla klasik ekonominin çok gerisinde kalıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) tanımına göre dijital ekonomi, dijital teknolojiler, dijital altyapı, dijital hizmetler ve verilerden oluşmaktadır.
TÜSİAD ve TÜBİSAD tarafından hazırlanan vizyon belgesi ile Türkiye’nin küresel dijital ekonomi pazarından daha fazla pay alarak sürdürülebilir kalkınma ve büyüme sağlanması hedefleniyor. Rapora göre, KOBİ’lerin dijital dönüşümde geride kalması, dijital dönüşümün ihtiyaç duyduğu beceri ve yetkinliklere sahip iş gücünün bulunmaması, yüksek teknolojiye dayalı iş modelleri ve kullanım senaryolarının yüksek teknolojiye dayalı bir gelişme yaratılamamasının ardındaki etkenler olarak gösteriliyor. büyük ölçekli şirketlerde oluşan ve yaygın olan dijital girişimler için fonlar, şirketlerin küresel pazarlarda rekabet güçlerini artıracak kadar büyük olmaması.
Eylem planı hazırlanmalı
TÜSİAD ve TÜBİSAD işbirliğiyle hazırlanan teknolojik dönüşüm vizyonu raporunda yer alan unsurlar şöyle;
Bütünsel ve koordineli yönetişim ve dijital vizyon, tek sahiplik gerektirir. Türkiye’nin dijital ekonomi stratejisi ve eylem planı hazırlanmalı, sahiplenilmeli ve izlenmelidir.
Yüksek teknoloji alanında değer yaratan etkin bir teşvik sistemi ve finansman sağlanması gerekmektedir. Mevcut fonların büyümesini sağlayacak ve dijital işletmeler için etkisini artıracak girişimler hayata geçirilmeli, kitlesel fonlama araçları gibi yeni uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.
Dijital iş uygulamaları ile uyumlu yasal altyapı ve düzenleyici mekanizmaların oluşturulması planlanmalıdır. Kişisel Bilgilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK) Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) uyumu hızlandırılmalı ve veri paylaşımına ilişkin mevzuata öncelik verilmelidir.
Dijital dönüşümü hızlandıracak bir ekosistem kurulmalı ve yüksek teknolojiye dayalı kümeler oluşturulmalıdır.
Dijitalleşme ve yeni teknoloji alanlarında çalışan araştırma enstitülerinin sayısı kamu ve özel sektör birimlerinin desteği ile artırılmalıdır.
Organize sanayi bölgelerinin öncülüğünde “Dijital Dönüşüm Programları” hızla oluşturulmalı ve hayata geçirilmelidir.
Doğal afetlere karşı güçlü şehirler, yaşam alanları ve teknolojik altyapı kurulmalıdır. Risk değerlendirmesi ve önleyici faaliyetlerde yeni nesil teknolojiler kullanılmalı, dijital altyapı güçlendirilmeli ve güvenliği sağlanmalıdır.
Genişbant yatırımları hızlanmalı
Teknopark avantajlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Teknoloji üreten ve Ar-Ge yapan tüm firmalar için Türkiye geneline yaygınlaştırılmalıdır.
Genişbant yatırımları ve yeni nesil iletişim teknolojisi çalışmalarına hız verilmelidir.
Genç kuşakta temel düzeyde teknoloji yetkinliği yaygınlaştırılmalı, yeni kuşak teknoloji odaklı eğitim ve teknoloji araçlarına erişim kolaylaştırılmalıdır. Mevcut işgücünü teknoloji çalışanlarına dönüştürecek veya temel dijital okuryazarlığı sağlayacak programlar tasarlanmalıdır. Uluslararası tecrübe ve işgücünü Türkiye’ye kazandıracak girişimler hayata geçirilmelidir.